Çiftler yavru sezonu kapatıp tüye girdikten sonra, büyük salmalarda uçurulur. Yavrularda başka büyük salmalarda bulunur. yetiştirici yeni sezona hangi tarihte başlayacağına, bu dönemdeki kus bakimi ile karar vermelidir.yetiştiricilerin büyük çoğunluğu Mart ayinin ortalarına doğru, kuşların yan yana konacağını hesaplayarak, ese hazırlık dönemine başlarlar. Çünkü verim ve sağlıklı yavrular elde etmek için her konuda hassasiyetle davranılmalıdır.Böyle yaparsak tabiatın doğal seyrine uygun olarak bahar aylarında yavrular elde etmiş olur ve karsılaşacağımız risk oranını en aza indirgemiş oluruz. Kuşların tüyde olduğu dönem hastalığa yakalanma riskine en çok sahip oldukları dönemdir. O yüzden yavru sezonunda alacağımız verim bu dönemde yapacağımız dengeli beslenmeye bağlıdır.Ayni zamanda yetiştiriciler beslenme sistemini değiştirmek istediklerinde, (Mama, karışık yem, Sebze takviyesi, Yulaf vs...) yine bu dönemi tercih etmeleri kuşlarının sağlığı açısından kendi menfaatleri yararına olur. Bu dönemde yetiştiriciler kuşlarına, genelde her gün yiyebileceği miktarlarda ve yavrulatma sezonu bitinceye kadar değiştirmeyecekleri mamayı verirler.Önlerine her gün karışık yem ve suluklarına vitamin takviyesi yapmakta son derece yararlıdır.Ayrica her gün bir yan gıda vermekte çok iyi olur. Bu yan gıdalar şunlar olabilir; marul,lahana, elma havuç portakal vb... 10. ayda kuşlar tüyden çıktıklarında, mama gene hafif yas olarak haftada 1 kez verilir. Sebze ve meyve gün aşırı olarak verilmeye devam edilir. Vitaminli su haftada 2-3 güne düşürülebilir.karisik yemdeki yağlı tohumlar (kalın yem ve nijer tohumu ) biraz arttırılır. Yulaf verilmeye 365 gün boyunca devam etmekte herhangi bir sakınca yoktur. Isı ve ışık durumu ise doğal seyrine göre kuşların sağlığına en uygun şekilde olarak gözlenmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdırŞubat ayinin 20 sine doğru erkek kuşlar tek basına bırakılır ve bu andan itibaren ışık için zaman saati ayarlanır.Isik her hafta 15 dakika öne çekilerek, ilk yavru çıktığında ışık 14 saate çıkacak şekilde ayarlanır. Işık 14 saate ulaştığında ısınında en az 18 derece olması gerekmektedir. Bu tarihten sonrada karışık yemdeki ince yem oranı arttırılarak (enerji için) mama oranı da haftada 2 kereye çıkartılır.Tek duran erkek kuşların muhtemel dişileri ayarlanarak 1 Martta kümesteki gözler ikiye bölünüp dişilerde erkeklerin yanına koyulur. 10 gün süre ile tahtadan yapılmış bölmelerin her iki tarafındaki dişi ve erkek ses sinyalleriyle anlaşırlar. Tahta bölmeler, tel bölmelerle değiştirilip, 5-6 gün tel vasıtasıyla birbirlerini görerek çiftlerin uyum sağlamalarına yardımcı olunmaya çalışılır. Ese atmadan önce altlarında varsa fazlalık tüyler kesilir.( FI sinin üzerindeki tüyler asla kesilmez) tepeleri, kasları ve tırnakları kesilerek hazır olduğu gözlenen kuşlar ese atılır. yetiştiriciler genelde keçe kullanmayı tercih etmezler kuşlara verilen keten çuval ipi ve at kili ile yuva çanağının içini kuşların örmeleri sağlanır. Bunun sebebi bitlerin oluşumunu engellemek ve çok sıcak olduğunda yavruların kavrulmasını engellemektir.Tercihe bağlı olarak keçe kullanılmak istendiğinde ise keçeye hasenat tozu sapılmalıdır.Dişi yumurtaları düzüp gurk bastıktan 13-14 gün sonra yavrular kabuklarından çıkarlar. Bu süre içersinde mama ve sebze-meyve vermek sakıncalı olabilir. Nedeni ise anne sik sik bunları yemek için yuvayı terk edip yumurtalarını soğutmaz, hem de bu yiyeceklere özlem duyarak yavrular çıkınca daha bir iştahla beslerYavru zamanı mamamızın kuruluğunu gidermek amacıyla mamamızın içine; yumurta,patates,balık yağı,findik yağı,mikserde çekilmiş fındık vb. konulmalı ,sebze veya meyve ayrı bir yere asılmalıdır.Mamanin içine balık yağı koyuyorsak elma gibi asitli olan meyveleri mamamızın içine asla koymamalıyız.bu mamayı bozar. Annenin bu mamayı yavruya kusmasını da kolaylaştırmış oluruz. Mama günde 2 kere 2-3 saatte bitebilecek miktarlarda konmalıdır. Burada en çok dikkat edeceğimiz husus annenin iri taneli besinler kusarak yavrularının ölümüne sebebiyet vermemeleridir.Yavru 7 günlük olduğunda artık, bilezik takma zamanı gelmiştir. Burada dikkat etmemiz gereken diğer önemli bir hususta sudur; erkek kus (Baba) eğer rahatsızlık veriyorsa başka bir kafese ayrılmalıdır. Yavrular 11 günlük olduklarında baba tekrar yanlarına salınabilir.11 günden önce salarsak dişi kuşu esleyerek tekrar zamansız olarak yumurtlamasına sebep olarak var olan yavruların ilgisizlikten ölümüne neden olabiliriz. Eğer 11 günden daha geç salarsak, baba erkek yavruları kendine rakip olarak görerek döve döve yavrularını öldürür.Yavru 15-16 günlük olduktan sonra yuvadan atlar. artık yavrulara bakma görevi babadadır.Anne yeniden yumurtlayarak gurk yatmaya baslar. 18-22 günlük olduklarında yavrular mamaya gaga atmaya başlarlar. Yavrular tane kırmaya başladıklarında (27-30 günlük olduklarında ) artık anne ve babanın yanından ayirmamizin zamanı gelmiştir. Irk kanaryalarının eslenmesinde "INTENSIV FAKTÖRÜ" çok önemlidir. Üretimde olduğu kadar kuşlarınızı alırken de bu faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Hem hangi renk olduğunun hem de tüy kalitesinin belirlenmesinde bu çok önemlidir. Intensiv faktörü kalıtımsal olarak ana babadan yavrulara geçen bağımsız bir özelliktir. Çok zayıftan çok güçlüye kadar olan bu faktörün derecesi yetiştiriciler tarafından belirlenir. Bütün irk kanaryalarını Intensiv (Aci Sari) ve schimmel (Kamisi) olarak birbirinden ayirmak zorundayız. Yalnız bu düz sari kuşlar için geçerli olmayıp, yeşil, kula, gri, beyaz ve araçlı kuşlar içinde geçerlidir. Intensiv A Schimmel (B) ile simgelendirilir. Esas olan nokta, B kusun Intensiv (A) kusa göre daha uzun tüylere sahip olmasıdır. Bir Schimmel (B) kusun tüyünü incelediğimizde, belirlediğimiz tüydeki renk maddesinin tüyün her kısmında ayni miktarda olduğudur. Tüyün kökü renksiz, oldukça yumuşak ve renk olarak silik gibidir. Intensiv (A) kus ise temel renk daha güçlü bir yapıya sahiptir. Çünkü Intensiv (A) kuştaki tüy daha kısa olup tüydeki renk maddesi sanki uca toplanmıştır. Tüyün ucu da biraz dar, güçlü ve sağlamdır. Dikkati çeken başka noktada Intensiv faktörü tüy büyümesinin gecikmesine neden olur. Bu sebepten yuvada yavruların, hangisinin A , hangisinin B olduğu kus tüyünü düzmediği zaman anlaşılır.Önce tüylenen yavru Schimmel B dir. Yavru yumurtadan çıkar çıkmazda üzerindeki çok ince tüylerden az ve kısa olusu onun Intensiv kus olacağını, tam tersi ise Schimmel B olacagini gösterir. Positür kanaryaların eslendirilmesinde, hangi ırki yapacağımıza karar verdikten sonra, kuşların tüy özellikleri göz önünde bulundurularak ese atmalı ve yarışma standartlarına uygun tüy yapısında yavrular çıkartılmalıdır. Damızlık kuşların esleştirilmesinde tüy uzunluğuna çok dikkat edilmelidir. Mesela Gilbert Italicus için sadece Intensiv x Intensiv eslemek gerekir. Bu kuşlar hiçbir şekilde B özellik taşımazlar, tüyler öylesine güçlü Intensiv özellik taşırlar ki bazı bölgeler tamamen çıplak ve tüysüzdür. Bu yüzden bacaklar tüysüz ve vücudu incecik gözükür. Ama diğer taraftan bu özellik öteki ırklar için kesinlikle geçerli değildir. Positür kuşlarda yari Intensiv (AB) kuşlar çok önemlidir. Bu kuşlar dıştan A gibi gözükür ama tüy yapısı incelendiğinde B dır. Bir çiftin ikisinde de güçlü "B" özellik varsa, gelen jenerasyondaki kuşların tüyleri çok uzun olup kusun yan tarafındaki tüyler çok uzun ve gevşektir. Bu yarışmalarda istenmeyen özelliktir. Eslemeler AB, AXAB, ABXAB seklindedir. Roza Espanol, Border, Life, Lizard, Alman tepelisi için AXAB, Yokshire, Lanceshire, Scotch Fanca, Japon Hasa Bossu Belge, Norwich, Gloster için ABXAB şekildedir. yarışmalarda iyi sonuç için düzgün, yatık ve ipek gibi tüyler şarttır. Parisler Trompoter ve Rest için yapılan eslemelerde biraz uzun tüylü kuşlar eslenirken, tüylerde değişik renk çeşitlerinin olması iyi sonuçlar verir. Eğer bu ırklar BXB eslenmek istenirse iki kuşunda tüyleri çok uzun olmamalıdır. diğer renklere oranla beyaz kuşların eslenmesinde zorluk çıkabilir.