Tüm ana karakteristiklerde orijinal evcil kanarya sahip olduğu fazla miktardaki
siyah ve kahverengi çizgilenmelerle birlikte görünen yeşil fenotipi ile vahşi
kanaryaya (Serinus canaria) benzer. Aslında yeşil görünüm optik bir
yanılsamadır. Gerçekte kanarya yeşil pigmente sahip değildir fakat sarı temel
renk üzerinde yer alan bol miktardaki siyah ve kahverengi pigmentler yeşil
görünümü verir.
Tam olarak kanıtlanmamakla beraber melanistik pigmentin üç formu olduğu
bilinir. Birincisi, tüyün uçlarının kahverengi olduğu” phaeomelanin kahverengi
olarak bilinen formdur. İkincisi, tüy gövdesinin merkezinin her iki yanında ve
gövdenin alt 1/3 ünde ve ayrıca boynuzsu alanlarda “eumelanin siyah”olarak
bilinen siyah pigmentin yer aldığı formdur. Son olarak eumelanin kahverengi
olarak bilinen bir başka kahverengi pigment vardır ve bu pigment bulunduğu
alanlarda birbirine karışmış ya da ayrı birikintiler halinde ve siyah ile
maskelenmiş şekilde yer alır.
Bu pigmentler sarı zemin üzerinde yer aldığında kuş yeşil olarak,gümüş zemin
üzerinde yer aldığında mavi olarak ve kırmızı zemin üzerinde yer aldığında
bronz olarak adlandırılır.Fildişi (ivory)faktör gözle görülebilir olduğunda
yeşil ve mavinin başına fildişi ön eki getirilir.Gül bronzu (rose-bronze)
terimi kırmızı temel renkli versiyonu için kullanılır.
İngiltere’deki sergilerde yeşil kuşların örneklerine pek sık rastlanılmaz çünkü
yetiştiriciler diğer mutasyonlar için bu kuşları damızlıklar olarak tutmak
isterler. Dayanıklılıkları ve açıkça tanımlanmış” variegation yapıları kuşları
bu amaç için paha biçilmez yapar.Diğer ülkelerde durum böyle değerlendirilmez
ve sergilerde çok sayıda yeşil kuş görmek mümkündür.İlerleyen bölümlerde yeşil
de dahil olmak üzere tüm renkli kanarya türleri için sergileme kalitesinin
nasıl olması gerektiği açıklanacaktır. Burada bahsetmekte fayda vardır ki;ideal
kuş düz çimen yeşili rengindedir ve koyu renk gaga ve bacaklara sahiptir.
Çizgilenmeler geniş ve belirgin olmalı, yayılımı sadece kafadan arkaya doğru
değil yan taraflarda da olmalı ve göğüs bölgesini de kapsamalıdır.Çizgilenmeler
her zaman için dişilerde daha belirgindir.
Phaeomelanin pigmentinin fazla miktarda ki varlığı sergi için yeşil variyeteler
yetiştirmek isteyenlere herzaman sorun teşkil etmiştir. Bu sadece arzulana
siyah çizgilerin görünümünü bozmakla kalmaz fakat aynı zamanda lipokrom
renklenmesinin parlaklığını da azaltır.
Bu hata iki şekilde oluşabilir:
1. Kuş çok fazla “frosting” taşıyor olabilir: bu hata kuşun aşırı derecede
intensif bir kuşla geri çiftleştirilmesi ile giderilebilinir.
2. Hem phaeomelanin kahverengi hem de eumelanin siyah pigmenti üretiminden
sorumlu genlerde bir dengesizlik olabilir. Bu hata kolay kolay düzelmez.
Yeşil yetiştiricileri için en ideal çiftleştirme “self” yeşil ile “self” yeşil
arasında yapılır. İdeal olanı her iki kuşun da homozigot olmasıdır ancak kendi
içinde seyreltilmiş olmaması şartı ile bir faktör taşıyan heterozigotlardan da
iyi yavrular elde etmemek için bir sebep yoktur.
Segi için yeşil kanaryalar yetiştirilmek isteniyorsa her ne pahasına olursa
olsun engellenmesi gereken üç unsur vardır:
1. seyreltme faktörü- yeşil serilerde “agate” ( akik) ve kahverengi serilerda
“isabel” olarak adlandırılmıştır.
2. Phaeomelanin kahverenginin varlığının istendiği durumlarda ino faktör.
3. Saten (“satinette”) faktörü- çünkü mutasyon sadece seyreltik formda elde
edilebilir.
Ancak iki noktaya daha değinilmelidir:
1. Yeşil kuşlar sergilemenin yanı sıra ino mutasyonunu elde etmek için çok
gereklidir. Fakat sergi kalitesindeki yeşil yerine fazla miktarda phaeomelanin
pigmenti taşıyanlar tercih edilmelidir ve bu iş için saklanmalıdır.
2. Kısıtlı imkanlara sahip bir yetiştirici bazen ideal şartlarda
kullanılmayacak bir stoku kullanmak zorunda kalabilir. Bu özellikle yeni bir
mutasyonu sunmaya çalışan yetiştiricilerin başına gelir. Bu durumda kesin çözüm
tüm dünyada “passe portout” olarak adlandırılan ( “yeşil taşıyan isabel”
anlamında) kuştur. Böyle bir kuşun faydası hangi tür dişi ile
çiftleştirildiğine bakılmaksızın yeşil, kahverengi, akik ve isabel dişi
yavrular meydana getirebilme kabiliyetidir. Yetiştirmede dört klasik variyete
için uygulanan kurallar bunlar için de geçerlidir.
Özetlemek gerekirse, eğer sergi stoku elde etmek isteniyorsa yeşil kanarya
başarılı bir şekilde kahverengi, pastel yeşil, pastel kahverengi, yeşil opal ya
da kahverengi opal ile çiftleştirilebilir ancak akik isabel ( isabel agate),
isabel pastel, akik pastel ( agate pastel)isabel ino, agate ino, saten
isabel(isabel satinette) ile çiftleştirilmemelidir
Fıskiyeli(“jet”)- siyah boynuzsu alanlara sahip yeşil bir kuş üretebilmek için
doğru genetik makyajın yapılması gerekse de, yazar tüy dökümünü direk gün ışığı
altında gerçekleştiren kuşlarda kalitede bu yönde bir artış meydana geldiğini
belirtmiştir. Ancak belirtilmelidir ki bu uygulama ancak var olan siyah rengin
koyuluğunu arttırabilir. Onu yoktan var edemez. Bu sonuca ancak doğru
çiftleşmeler ile gidilebilinir.
1970’lerin sonlarına kadar fıskiyeli(jet)-siyah boynuzsu alanlara sahip yeşil
kuşlar ancak ara sıra görülmüştür.Son zamanlarda bu karakteristiğin daha
belirgin olarak ortaya çıktığı özellikle bronz örneklere sıkça
rastlanılmaktadır. Bunlar “superokside” olarak tanıtılırlar ve kaynaklarının
Italya olduğu düşünülür. Kalıtım modelleri tam olarak tahmin edilemez gibi
görünür. İki süperokside eşin çiftleştirilmesi ile dahi oluşacak yavruların
benzer şekilde koyu olacağı garanti edilemez. Ayrıca faktörün mevcut olduğu
durumlarda faktöre, özellikle gül(rose) serilerinde, donuk bir lipokrom renklenmesi
eşlik eder.
Bu notlarda yeşil kanarya temel alınmıştır ancak yapılan yorumların hepsi mavi
ve bronza da adapte edilebilir.
Kahverengi (Cinnamon: tarçın)
Kahverengi kanarya cins kanarya yetiştiriciliğinde tarçın olarak bilinir ve
eumalanin siyah pigmentinin üretiminden sorumlu genin yapısındaki ani değişme
(mutasyon) sonucu ortaya çıkmıştır. 18.yy’ın başlarından beri yetiştirildiği
bilinmektedir ancak mutasyonun vahşi kanaryada mı yoksa evcil kanaryada mı
meydana geldiği bilinmemektedir.
Kahverengi mutasyonun etkisi siyah çizgilerin rengini koyu çikolata
kahverengine değiştirmektir. Orta gri renkteki alt tüylerle eumelanin siyah,
boynuzsu alanlarda olduğu gibi ten rengine değişmiştir. Yavrunun yaşamının ilk
haftasında gözleri yakut kırmızısıdır. Yetiştiriciler bunun genellikle pembe
olarak adlandırırlar fakat bu bir çeşit yanılgıdır. Eumelanin pigmentasyonunun
değişen rengi eumelanin kahverengi olarak adlandırılır.
Yeşil seriden olan kuşlarda phaeomelanin pigmentinin mümkün olduğunca uzak
tutulmasından hemen her yerde bahsedilir. Optik mavi faktörün bulunması ise
büyük bir avantajdır. Kahverengi seriden olan kuşlarda ise tam tersi
geçerlidir. Koyu çikolata kahverengi çizgilerin genişliği ve dağılımı özellikle
parlak açık renk bir zemin üzerinde istenen bir özelliktir.
Şu ana kadar anlattıklarımızdan her kuşun sergi kalitesinde olamayacağı
anlaşılmış olmalıdır. Özellikle klasik variyetelerde (yeşil, kahverengi, akik
ve isabel)farklı mutasyonlarda sergileme kalitesinde kuşlar üretebilmek için
ayrı damızlıkların tutulması gerekir. İyi kalitede yeşiller üretebilmek için
kahverengi kuşun üst kalite yeşilde aranan özelliklere sahip olması gerekir;
geniş, belirgin çizgiler ve phaeomelanin kahverenginin yokluğu gibi... Böyle
bir örnek kaliteli opallerin ve tartışmalı olarak satenlerinde üretiminde
kullanılabilinir. Sergi kalitesinde kahverengi, bu mutasyonların birinci sınıf
örneklerini üretmek için uygun bulunmaz ancak kaliteli pasteller ve ino’lar
üretmek için uygundur. Bu yüzden elde tutulan damızlıkların sayısına ve
yetiştirilecek olan mutasyonların kullanışlı olmasına çok önem verilmelidir.
Kahverengi mutasyon seks geçişli bir resesiftir ve bu yüzden kahverengini
üreten genin geçişi seks(X) kromozomu ile saptanır. Bu yüzden erkek kuş şu üç
tipten biri olabilir:
1. Kahverengi olmayan (yeşil)
2. Kahverengi taşıyıcı (biri normal allelomorflu diğeri mutasyonlu yeşil)
3. Kahverengi
1ve 2’nin fenotip örnekleri aynıyken, üçüncünün ki farklıdır. Üçüncü hem
anneden hem de babadan olmak üzere iki kahverengi gen alır.
Sadece bir X kromozomu taşıyan dişi ya kahverengi ya da yeşildir.yani faktörü
taşıyamaz
Kahverengi faktörün kalıtım modeli çalışılırken dikkate alınması gereken beş
olası eşleşme vardır. Bunlar fildişi faktörde değindiğimiz model ile tam olarak
aynıdırlar.
Ebeveynler Yavrular
Baba Anne Oğullar Kızlar
1.çift y k y/k y
2.çift k y y/k k
3. çift y/k k y/k y
k k
4.çift y/k y y/k y
y k
5.çift k k k k
(y= yeşil k=kahverengi)
İki olasılığın olduğu durumlarda teorik beklenti her biri için %50’dir.
Fildişiler ile ilgili bölümdeki bilgileri kullanarak yapılan eşleşmeler
(Kahverengi faktörü belirtmek için k harfi kullanılıyor)
Ebeveynler Yavrular
Baba Anne Oğullar Kızlar
1.çift xx xky xkx xy
2.çift xkxk xy xkx xky
3. çift xkx xky xkx xy
xkxk xky
4.çift xkx xy xkx xy xx xky
5.çift xkxk xky xkxk xky
Bahsettiğimiz kurallara bağlı olarak kahverengi ile kahverengiyi birleştirmek
genellikle arzu edilen bir durumdur.Ancak tanınmış mutasyonları inceleyerek
görülebilir ki herhangi bir mtasyonlu tür benzeri ile 2 yada 3 yıl boyunca
çiftleştirildiğinde vücut ölçüleri rengi melanin birikintileri azalmaya
başlar.Bu kuş 2 –3 yıl boyunca yeşil bir kuşla çiftleştirilirse bu durum
kolayca düzeltilir.Ancak damızlıklar arasındaki kahverengi kuşların belirli
karakteristiklerini koruyabilmek için doğru tür yeşil kuş kullanılmasına dikkat
edilmelidir.
Akik (Agate) ve İsabel:
İno,pastel,opal ve topaz mutasyonların hepsi 4 olası formda
görülebilirler;yeşil,kahverengi,akik yada isabel.Saten ya akik yada isabel
olarak gözükür.Bu yüzden her ne kadar kahverengi ve isabel/akik formlerin
kendileri mutasyonlar olsalarda bunlar yeşil ile birlikte”klasik” renkler
olarak kabul edilirler.
Kırmızı kanarya elde etme girişimlerinden çok uzun zaman önce realistik
pigmentin mutasyonları vardı ve kahverengi mutasyon üzerindeki çalışmalar
günümüze kadar süre gelmiştir.1900 yılında Hollandada bir başka mutasyon ortaya
çıkmıştır.Aslında buna benzer fenotipe sahip bir kuşun 1709’da Fransa’da
görüldüğü kaydedilmiştir.Bu kuş yeşil ebeveynlerden elde edilir ve akik olarak
adlandırılır.Akik faktörü melanin pigmentinin tüm türleri için değiştirici
görevi görür.Eumelanin çizgilenmelerine yol açar.Tüyün uçlarındaki
phaeomelaninin daha solgun olarak daha dar bir alanda toplanmasına sebep
olur.Alttüylerin kömür karası-gri ve boynuzsu alanların ten rengini almasını
sağlar.Melanin çizgilerinin genişiliğinin azalması ile daha fazla lipokrom
renklenmesi görülebilir.ve böylece daha koyu bir renk görünümüne sahip
olur.Örneğin :siyah çizgili sarı.yıllar boyunca yapılan seçici yetiştirme elde
edilen kuşların sergi standartlarına sahip olmasını hedeflemiştir.Böylece
yüksek standartlı bir sergi kuşu başının üzerinde arkasında yanlarında ve göğüs
bölgesinde çok belirgin çizgilere sahip oldu.Bu tüm mutasyonlarda istenilen
çizgi oluşumuna uygundur ancak çizgilerin genişliği çok ciddi olarak
kısıtlanmıştır.Bu ideal modeli intensif tüylerde elde etmek intensif olmayan ve
dimorfik tüylerde elde etmekten daha kolaydır.Sergi için yetiştirilen akik
kuşlarda bıyık bulunması arzulanır”self”kuşlarda yeni tip dimorfik faktörler
bulunduğundan ve mükemmel hale getirildiğinden beri akik hak ettiği popülerliği
kazanmıştır.Akik ve dimorfik faktörlerin kombinasyonu yetiştiriciler tarafından
çok beğenilir.
Saten mutasyonunun tanıtımı ile diğer hiçbir mutasyonda görülmeyen şekilde bu
faktörleri taşıyan akiklerin diğer homozigot benzerlerinden farklı bir fenotip
taşıdıkları anlaşılmıştır:kanatlarda siyah çizgiler ve siyah renklenme kuyruk
tüylerinin gümüş renk alması memnuniyet verici bir görünümdür.Birkaç sezon
boyunca bu örnekler,özellikle dimorfik tüy tipinde olanlar sergilerde büyük
ödüller kazanmışlardır.Bu durum daha sonra keskin karakter jürilerinin kuşları
yazılı standartlara göre yada yeni standartlar yazma konusunda ısrar etmelerine
kadar sürmüştür.Bunu sonucunda yazılı standartlar tüm dünyada kabul
edilmiştir.Şu anda sergilerde orijinal fenotip taşıyan akikler piredominant
konumundadır.tüy tipleri dikkate alınarak yapılan çiftleştirilmelerde ki
kurallar tüm kanarya türleri için geçerlidir ve daha önceki sayfalarda lipokrom
variyeteleri için verilen tavsiyeler buradada uygulanmalıdır.Bu sayede iyi bir
temel rengi ve iyi melanin dağılımına sahip kuşlar boşa harcanmamış olacaktır.
Akikleri yada isabelleri yetiştirirken de benzer ile çiftleştirilmelidir
örneğin akik ile akik çiftleşmesi idealdir.Bir sonraki en iyi alternatif akik
ile isabel çiftleşmesidir.Akik yada isabelin yeşil yada kahverengi ile
çiftleştirilmesi ancak yeni bir mutasyonun stabilize edilmesi yada
genişletilmesinin amaçlandığı özel durumlarda söz konusu olmalıdır.Böyle bir
çiftleşmeden meydana gelebilecek yavrular ya fazla işretli akikler ve isabeller
yada zayıf işaretli yeşiller ve kahverengilerdir.Bu hatalar ancak yıllar boyu
sürecek seçici çalışmalarla düzeltilebilir.Her ne kadar akik ile isabelin
çiftleştirilmesinin isabel stokundaki çizgilerin dağılımını geliştireceğine
inanılsa da yazar buna karşı çıkmaktadır.Ayrıca hatırlatılmalıdır ki 4 klasik
tipten biri olan akiğin kendisine bağlı başka mutasyonları olabilir ve akik ile
yeşil pasteli çiftleştirmek akik ile yeşili çiftleştirmek kadar uygunsuz bir
hareket olacaktır.
Akik mutasyonu aynen kahverengi gibi cinsiyet geçişli bir resesiftir. Sonuçta 5
olası çiftleşme mevcuttur.
Çift 1:Akik erkek X normal dişi:Akik taşıyıcı normal erkek ve akik dişiler
meydana gelir.
Çift 2:Normal erkek X Akik dişi:tüm yavrular normaldir ve erkekler akik
taşıyıcıdır.
Çift 3:normal akik taşıyıcı erkek X akik dişi:Normal erkekler ve dişiler-akik
taşıyıcı erkekler
ve akik dişi ve erkekler meydana gelir.
Çift 4:: normal akik taşıyıcı erkek X normal dişi: normal erkekler, normal
dişiler ve akik dişiler meydana gelir. Erkeklerin % 50 ‘si akik faktör
taşıyıcıdır fakat fenotipleri normal, taşıyıcı olmayanların ki ile aynıdır.
Çift 5: akik erkek X akik dişi : meydana gelen tüm yavrular akiktir.
Akik ve İsabelden bahsettik. Bu bir mutasyon için farklı iki terimin
kullanıldığı tek durumdur. Akik; seyreltilmiş yeşil ve isabel; seyreltilmiş
kahverengi anlamında kullanılır.
Isabel mutasyonu yeşil stokta meydana gelmiştir ancak renkli kanaryalar
bölümündeki kalıtım tabloları takip edildiğinde isabelin nasıl üretildiğini
anlamak zordur. Eğer bir erkek akiği kahverengi dişi ile birleştirirsek
ebeveynlerimiz erkek için XDXD dişi için XBY olur. Genlerin ayrımını ve gençlerdeki
yeni eşleşmeyi gösteren tablo şöyledir:
XDXD X XBY
XD XD XB Y
XDXB XDY XDXB XDY
(D harfi akik ( seyreltik) geni, B harfi kahverengi geni göstermektedir.)
Böylece seyreltik ve kahverengi faktörler taşıyıcı yeşil erkekler elde ederiz
ve bunlar bize kullanılan dişiye bağlı olmaksızın isabel dişiler elde etme
şansını verir.
Bir sonraki şeklimizde akik dişi kullanacağız. Bu yüzden ebeveynlerimiz XDXB X
XDY:
XDXB X XDY
XD XB XD Y
XDXD XDY XBXD XBY
Burada D harfi dilute (seyreltik) ve B harfi kahverengiyi temsil ediyor.Ayrıca
sex geçişli resesif karakterlerde,erkektedir.çift sex kromozomları ve dişideki
tek sex kromomu yeni tip fenotip oluşmadan önce mutasyona uğramalıdır. Açıkça
görülmektedir ki böyle bir çiftleşmeden elde edilecek dişiler ya akik (XDY)
yada kahverengi (XBY) olacaktır.
Ancak pratikte durum böyle değildir.Gerçekte klasik renklerin hepsi elde
edilebilmektedir ve bu yüzden tüm faktörler görev başında olmalıdır.
Çapraz birleşmenin ne sıklıkta meydana geldiği hiçbir zaman kanıtlanamamıştır.Akiğin
ortaya çıkışından ne kadar sonra isabelin ortaya çıktığını kestirmek
zordur.Ayrıca isabelin
planlanarak mı yoksa kaza eserimi ortaya çıktığı tam olarak
bilinmemektedir.Özellikle intensif kırmızı versiyonların içinde isabelin
güzelliği yıllardır övülmektedir.
Sergi kalitesindeki isabelde akikte olduğu gibi çizgiler iyi dağılmıştır ve
ölçüleri dardır ancak renkleri gri siyahtan çok çikolata kahverengisidir.Alt
tüyler kahverengini daha soğuk bir versiyonudur ve yavrularda gözler parlak
kırmızıdır.Ancak yavru olgunluğa ulaştıkça gözler kahverengine dönüşür.
İdeal çiftleşme isabel ile isabel arasında olandır.Fakat özellikle yan
taraflardaki işaretlenmelerin korunabilmesi için 3 yılda bir çapraz birleştirme
yapılması tavsiye edilir.
Kahverengi karşılığından farklı olarak isabelin phaeomelanin kahverengi
pigmentini baştan aşağı taşıması istenmez ideal isabelde optik mavi faktörü
tamamen belirgindir ve phaeomelanin pigmenti bulunmaz.
Diğer (self) kuşlarda olduğu gibi temel ana rengi belirtmek için kırmızı,gül,altın,gümüş
kelimeleri akik ve isabelden önce yer alır.
Yeni Renkler:
INO
İno mutasyonu ortaya çıkalı uzun yıllar olmuştur ve bu arada ideal fenotipin
nasıl olduğu konusunda ortak bir karara varılmıştır.Homozigot resesif kalıtım
yapısındaki bu mutasyon bir çift kırmızı isabelden meydana gelmiştir.Çok az
melanistik pigment görülme ihtimali
vardır.Alt tüyler soluk 5 ve gözler parlak kırmızıdır.Normal kahverengi/isabel
serilerinden farklı olarak göz rengi yavru büyüdükçe koyulaşmaz.O zaman ki
konjektüre göre bu yeni faktör eumelanin ve phaeomelanin görünümünü
baskılamıştır ancak daha sonra bunu doğru olmadığı ortaya çıkmıştır.Faktörü
stabilize etmek için yapılan ilk çiftleştirmelerde onu yeşile yada kahverengiye
çevirmeye çalışmışlar ve böylece daha ilginç ve farklı bir tip ortaya
çıkmıştır.İsabel ve akik versiyonları üzerindeki çalışmalar çok az sürdürülmüş
ve üstün kalitede örnek çokça elde edilememiştir.Sonuçta bu güzel kuşun
mükemmel formunun nasıl olduğu pek bilinmemektedir.Şunu söylenek doğru olacaktır.İsabel
ino ve onun dengi olan akik (Fenotipi isabel inoya çok benzer yalnız alttüyleri
soluk gridir)eğer orta kalitede ise orijinal mutasyonlu kuşlara çok benzeyeceği
için büyük bir hayal kırıklığına ulaşacaklardır.Kahverengi yada yeşil inoların
mükemmel sayılmaları için tüylerinin kenarları ve uçları kahverengi,normalde
eumelanin pigmentasyonunun olduğu yer ise beyaz olmalıdır.İsabel faktörü bu
pigmentin genişliğini azaltır ve ilginç olarak ino faktörü daha da
azaltır.İlginç olarak denmesinin sebebi yeşil yada kahverengi örneklerde
böyle bir seyrelmenin (dilution) meydana gelmemesidir.Phaeomelanin
pigmentasyonu mevcuttur ve tüylere beyaz odaklar şeklinde dağılımı,soluk
sarılmış-ip efekti oluşturur ve bu bize çok hoş görünür.Dikkatli özen
gösterildiğinde böyle bir fenotip elde etmek mümkündür,ancak uluslar arası jüri
standartlarına göre kuşlar lipokrom yönünden incelendiğinden yetiştiriciler
akik ve isabel inolarda böyle fazla zaman ayırmıyorlardır.
Yıllar boyunca hem kahverengi hem de yeşil inolarda 2 yada 3 farklı fenotip
görülmüştür.Ancak mutasyon tüm dünyada alkışlarla karşılanmış ve diğer
mutasyonlar gibi birkaç yıl popüler olup sonra sahneden ayrılmak zorunda
kalmamıştır.Böylece yetiştiriciler daha üstün kaliteli örneklere sahip
oldukları çiftleştirmelere devam edebilmişlerdir.Yeşil yada kahverengi ino
versiyonlarının ideal formu şöyledir:Geniş çikolata rengi,pullu tüy
uçları,lipokrom renklenmesi nedeniyle beyaz olan orta bölge.Pullar kuşun
başından kuyruğuna kadar uzanmalı ve kuyruk altıyla üstüde aynı şekilde pullu
olmalıdır.Birincil ve ikincil uçuş tüyleri kuyruk tüyleriyle birlikte
kahverengi kenarlara sahip olmalıdır.Yanlarda ve göğüs bölgesinde çizgiler
belirgin olmalıdır.İdeal form en çok geniş tüylü intensif olmayan dimorfik
versiyonlarda bulunur.
Bu standartlara yaklaşan kuş sayısında artış başlamıştır.Görülmesi en muhtemel
iki fenotip şu özellikleri taşır:1-İdeal formda tarif edildiği gibi kahverengi
pullar mevcuttur. Ancak bunların ortasında beyaz alan ve yayılan lipokrom
renklenmesi yoktur.
2-Kahverengi pigment beyaz uçlar bırakarak tüyün merkezinin altında toplanır.
Her iki örnektede alt tüy renkleri olarak kahverengide koyu bej, yeşilde ise
koyu gri idealdir.Göz renkleri genelde soluktan koyu kırmızıya kadar değişiklik
gösterir.
Kahverengi pigmentin yapısı tam olarak bilinmemektedir.Phaeomelaninin rengi hem
eumelanin siyah/kahverengi hemde phaeomelanin taşıyan kuşlarda seyrek olarak
çikolata renginde görülür.Oysa bu renk kahverengi seriden iyi kaliteli kuşların
eumelanin çizgilerinde predominant olarak bulunur.Ayrıca son zamanlarda yapılan
bir keşif ino fenotipin elde edilebilmesi için birden fazla genin mutasyona
uğraması gerektiğini ortaya koymuştur.
İno dişisi bir çeşit seksüel dimorfizm gösterdiğinden ve bu da büyük miktarda
phaeomelanin pigmenti gerektirdiğinden,dişinin mutasyonu erkekten daha iyi
göstereceğini düşünmemek için bir sebep yoktur.Bu olay böyle bilinir ve bu
yüzden erkek örnekler için farklı değerlendirme standartları uygulanır.Son
yıllara kadar erkek ino, sırtında yer alan limitli miktardaki pigmentasyondan
ve çok iyi örneklerde başın üstündeki pigmentasyondan tanınır.erkek kuşların
üretiminde son yıllarda meydana gelen ilerlemeyle başın üzerinde ve aşağıya
doğru gövdenin yanlarında belirgin pigmentasyon taşıyan kuşlar elde edilmiştir.Ancak
bunlardan çok azı dişide görülen pullu görünümün kalitesine
yaklaşabilir.Çoğunluklar üstün kalitedeki örneklerde pigmentasyon gözün
çevresinden kuyruğa kadar iner bunlar en çok beğenilen kuşlardır.
Mutasyonun ilk günlerinde büyük olasılıkla çok fazla iç çiftleştirme sonucu
inonun gelişmesi çok zordu ve bu zorluğun başarıyla üstesinden gelinmesine
rağmen kuşun zayıf görüş yeteneği yüzünden olgunluğa erişmesindeki problemler
devam etti.Aslına bakarsanız 5-6 haftalığa kadar tamamen kör olan örneklerle
karşılaşıldı.Neyse ki genelde bu kusur kendi kendine düzelir .Ancak
çiftleştirmek üzere örnek seçerken dikkatli olunmalıdır.Her ne kadar meydana
gelecek yavruların kalitesi ile ilgili tam bir garanti verilmesede şu
tavsiyeleri dikkate almakta fayda vardır:1-İno ile inoyu ancak çiftin her
ikiside en iyi ile ino ile normal taşıyıcı inonun çiftleştirilmesi sonucu
meydana gelmişlerse çiftleştirin.2-Eşlerden birinin kahverengi,diğerinin yeşil
olduğundan emin olun.Hangisinin dişi hangisinin erkek olduğunun önemi
yoktur.3-İno taşıyıcı normal kuşun sergi tipi olmamasına dikkat edin,yani
taşıdığı fazla miktardaki phaeomelanin sebebi ile koyu kirli bir görünüme sahip
olması itenir.4-Kızıl-kahverengi işaretlenmeler taşıyan inoları meydana getiren
kuşları stokunuzdan uzaklaştırın.Böyle kuşlar sergi için uygun değildir.
Homozigot resesif bir mutasyon olan ino;şu yollarla elde edilebilir:
1.çift:İno erkek X ino dişi:Tüm yavrular ino olacaktır.
2.çift:İno erkek X normal dişi:tüm yavrular normal ino taşıyıcı olacaktır.
3.çift:İno erkek X normal ino taşıyıcı dişi yavruların %50’si ino %50’si normal
taşıyıcı ino olacaktır.
4.çift:Normal ino taşıyıcı erkek X normal ino taşıyıcı dişi yavruların %50’si
normal ino taşıyıcı,%25’i normal homozigot ve %25’i ino olacaktır.
5.çift:Normal ino taşıyıcı erkek X normal dişi:Yavruların hepsi normal ve
bunların %50’si ino faktör taıyıcı olacaktır.
Not 1”Normal” kelimesi gözle seçilemeyen inoları belirtmek için kullanılmıştır.
2 Bu beklentilerin hepsi teoriktir.
3 4.ve 5.çiftlerin normal olarak görülen yavrularından hangilerinin ino faktör
saptamak için test eşleştirmeleri yapılmalıdır.
OPAL
Opal,homozigot resesif bir mutant olduğundan ve seks kromozomuna bağlı
olmadığından olsa gerek 1949 yılında ilk olarak ortaya çıkmasından sonra hak
ettiği popülerliği kazanması bir on yıl daha aldı.
Almanya’dan 1949 yılında bir çift yeşil Roller kanaryasından elde edilen
yavrular arasında farklı çizgilere sahip limon sarısı-yeşil renginde bir kuş
farkedildi.
Bu kuş o zamanlar resesif akik olarak adlandırılsa da daha sonra
Hollanda’da”opal” adını aldı.Bu kuş yakından incelendiğinde siyah eumelanin
çizgilerinin siyahtan koyu gümüş rengine değiştiği ve alttüylerinde renginin
seyrelerek koyu gümüşi kömür rengine değiştiği görülmüştür.Boynuzsu alanlardaki
siyah rengin değişmediği görülmüştür. Normal yeşilde uçuş ve kanat tüylerinin
rengi siyahtır ve alt tarafları koyu gümüş rengidir. Opallerde tam tersi söz
konusudur. Bu da melanistik pigmentten çok genetik makyajda bir değişiklik
olduğunu düşündürür. Normal yeşillerde phaeomelanin kahverengi pigmentinin
görünmesinin engellendiği izlenir. Sonuç olarak meydana gelen bu
değişikliklerin melanisitk çizgilerin genişliğinde ve dağılımında bir
seyreltiye yol açmaması sevindiricidir. Gümüş-grinin çeşitli temel renklerle
meydana getirdiği kombinasyon kuşa çarpıcı bir görünüm verir. Opal faktör yeşil
variyetelerin tüy yapısında bir takım problemlere yol açar.Genellikle ikincil
uçuş tüyler yanlış uzar ve yanlardaki tüyler kıvrılır. Eşlerin çok dikkatli
seçilmesi ile bu kusurlar hafifletilebilir. Yeni nesillerin istenmeyen
karakteristikleri taşımaması için bir takım tavsiyeler mevcuttur. Asla
birleştirilmemesi gereken çiftler:
Çift 1: yeşil opal ile yeşil opal
Çift 2:iki intensif eş; ikisi de ne opal olmalı ne de normal opal faktör
taşıyıcı olmalıdır.
Çift3: süslü tüylere sahip bir opal ile taşıyıcı ya da tüy yapısı mükemmelden
düşük bir eş:
Kötü tüy kalitesini önlemeye yardımcı olan çiftleşmeler şunlardır:
Çift1: yeşil opal ile normal yeşil opal taşıyıcı
Çift2: yeşil opal ile kahverengi taşıyıcı opal
Çift3: yeşil opal ile kahverengi opal
Ayrıca bilinmektedir ki akik ve isabel opalleri ve bunların faktörü taşıyıcı
klasik karşılıkları tüy kalitesini arttırmada yardımcı olabilir. Ne var ki bu
tip çiftleşmeler ile melanistik pigmentin yoğunluğuna ve kalitesine gelen zarar
tüyün kalitesinde meydana gelen artışın sağladığı yarardan daha büyüktür ve bu
yüzden tavsiye edilmez.
Tam olarak açıklanamayan sebepler yüzünden yeşil seriden olan kuşlardaki opal
ve pastel faktörlerin kombinasyonu da tüy kalitesini arttırır. Opal pastelin
fenotipinin opalin fenotipinden en büyük farkı opal pastelde uçuş ve kuyruk
tüylerinin altında ve alttüylerde meydana gelen renk seyrelmesidir.
Çizgilenmeler daha dar ve biraz daha gümüş renginde görünür.
Resesif olan ve sex kromozomları üzerinde yer almayan her resesifin
yetiştirilmesi için her iki ebeveyninde en az bir çift geni mutasyonlu
olmalıdır. Bu yüzden orijinal opal yetiştirilirken ideal olarak ebeveyni ile
geri çiftleştirilmiş olmalıdır. Bir sonraki eşleşmede yavrular görsel olarak
normal olacaktır fakat hepsi taşıyıcı olacaktır. Böylece bunlardan biri opal
ebeveyn ile geri birleştirilirse ikinci yıl opal yavrular elde edilebilir.
Bunun için muhtemel 4 çiftleşme şöyledir:
Çift 1: opal erkek X opal dişi: tüm yavrular opal
Çift2: opal erkek X normal dişi: tüm yavrular normal opal faktör taşıyıcı
Çift3: opal taşıyıcı normal erkek X opal dişi: %50 normal opal taşıyıcı, %50
opal
Çift4: opal taşıyıcı normal erkek X opal taşıyıcı normal dişi: alınan sonuç
Mendel oranına uygun olacaktır: 1:2:1 yani %25 opal, %50 opal taşıyıcı normal,
%25 normal
Not: 1) tüm yüzdeler teoriktir. 2) “normal “kelimesi opal olmayan kuşlar için
kullanılmıştır. 3)Dördüncü çiftleşmede tüm opal yavruların içinde hangilerinin
taşıyıcı olduğunu anlamak için test eşleştirmeleri gerekecektir.
Akik opal ( agate opal) mutasyonun en geniş tutulan versiyonudur. Bunun en
olası nedeni akik opallerde yeşil opallerde olduğu gibi tüy sorunlarının
olmayışıdır. Ayrıca melanistik çizgilerin renklerinin ve genişliğinin azalması
ile hemen tüm tüylerde hoş gümüş rengi çizgiler kalır. Ayrıca phaeomelanin
pigmentinin hiç bulunmayışı enfes bir görünüm sağlar. Gül(rose), altın fildişi
ve gümüş temel renkleri daha belirgin bir kontrast yarattıklarından bu
variyeteler kırmızı ve altın sarısı kuşlara göre daha fazla tercih edilirler.
Akik opaller mükemmel görünümleri ile tüm yetiştiriciler tarafından çok sevilen
kuşlardır.
Klasik variyeteler bölümünde bahsedilen çiftleştirme kuralları akik opallerede
aynen uygulanır ve seyreltilmemiş stokların kullanılmaması önerilir.
Kahverengi ve isabel opaller melanistik pigmentin varlığı söz konusu olduğunda
hayal kırıklığı yaratmaya meyillidirler çünkü melanistik pigment “self” kuş
damızlıklarında birincil dereceden ihtiyaçtır ve bunlarda minimum seviyede
bulunur. Aslında her ikiside sıklıkla lipokrom kuşlarla karıştırılır.
İdeal kahverengi opal, tüylerinde düzgün,soluk renkli çizgiler taşır ve kanat
ve kuyruk tüylerinde kahverengi birikintiler yer alır. Alttüyler soluk bejdir.
Isabel her zaman ”clear” yani melanin pigmentinden yoksun görünecek ve sadece
kanat ve kuyruk tüylerinde soluk bir inci kahverengisi pigmentasyon
taşıyacaktır. Alttüyler o kadar soluk bir bejdir ki çok iyi incelenmedikçe
beyaz sanılır.
PASTEL:
İlk pastel 1960’larda Hollanda’da ortay çıkmıştır. Özellikle yeşil versiyonu
olmak üzere mutasyon büyük bir ilgi ile karşılanmıştır ve bu ilgi hala devam
etmektedir. Aday eşlerin çiftleştirilmesi sonucu elde edilecek sonuçlar hakkında
kesin bir şey söylemek mümkün değildir.
İlk pastel iki klasik kırmızı isabelin çiftleştirilmesi sonucu meydana gelen
yavrular arasından elde edilmiştir. Bazı deneysel yetiştiriciler yıllar boyunca
pigmentasyondan tamamen yoksun bir isabel elde etmeye çalışırken orijinal
pastelin yarattığı ilk izlenimler bu rüyanın fark edilmesine neden olmuştur.
Ancak daha yakın bir inceleme kuşun fenotipinin normal bir isabelden çok farklı
olduğunu göstermiş ve bundan da melanin üreten genlerde spontan bir değişimin meydana
geldiği anlaşılmıştır. Tüylerini döktüğünde beklenen düzgün çizgiler yerine çok
yoğun bir kahverengi yayılımı ile karşılaşılmıştır. Yapılan test eşleşmeler
faktörün cinsiyet geçişli resesif olduğunu ortaya koymuştur. Bu yüzden bu tip
kalıtıma sahip tüm mutasyonlarda; erkek ister dişi gibi normal fenotip
göstersin yani bir adet X kromozoma sahip olsun ister mutant olsun,iki x
kromozomu ile faktörü taşıyabilir.
Yıllar boyunca yapılan bir çok başarılı çiftleştirme ile isabel pastelin bir
çok başarılı örneği elde edilmiş ve mutasyonun popüler olduğu her dönem bunlar
ortaya çıkmışlardır. İdeal örnek eumelanin çizgileri taşımaz fakat tüyler
arasında soluk kahverengi yayılımı göze çarpar. Alt tüyler soluk bejdir.
Kahverengi pastel, isabelin daha koyu versiyonudur ve düzgün kahverengi
çizgilere sahiptir. Alttüyleride daha koyudur.Yıllar boyunca kahverengi pastel
ile isabel pastelin çiftleştirilmesinin her ikisinde de bir zarara yol
açmayacağına inanılmıştı. Günümüzde daha geniş bilgilerin ışığı altında kahverengi
pastellerin sadece diğer seyreltilmiş kuşlarla ve isabel pastellerin de sadece
diğer seyreltilmiş kuşlarla çiftleştirilmesi tavsiye edilir. Klasik kahverengi
deyince akla iki tip kahverengi gelir. Birincisi sergi modeli kahverengi;
rengin koyu ve yoğun yayılımı söz konusudur ve kahverengi pastel için ideal
eştir. Bu kuşta her iki kuşta aranan özellikler bir arada toplanmıştır.
Kahverengi, bronz ile çaprazlamak için uygun bir eş değildir.
Akik pastelin fenotipi çeşitlilik gösterir ancak yeşil pastelin ki daha da
çeşitlidir. Kuşların görünümü klasik yeşilden en çok arzulanan grikanat’a
(greywing) kadar değişiklik gösterir Mutasyonun bu versiyonunu yetiştirirken
ortaya çıkacak tek kesin “gerçek”maksimum etki gösteren grikanat için faktörün
değişmez biçimde homozigot olmasıdır. Buna rağmen tüm homozigot yeşil faktörler
grikanat değillerdir. Rengi klasik yeşilden kısmen grikanat’a değişen
heterozigot bir versiyon ortaya çıkabilir ve bu “dantelkanat”(lacewing) olarak
bilinir. Ancak tüm versiyonlarda alttüyler her zaman gümüş-gridir ve akik
pastelin herhangi bir versiyonundan daha soluk renklidir.
COM düzenlemelerinin uygulandığı ülkelerde yapılan sergilerde yeşil pastelin
sadece bir versiyonu kabul görür. Bu versiyona ait kuş tam olarak “grikanat “
özelliğini taşımalıdır. Ancak işin ironik yönü; bu özellik tam olarak ancak kuş
ele alınıp kanatlar açıldığında görülebilir. Bazı ülkelerde ise tamamen absürd
bir şekilde “grikanat” ve bronz pasteller için ayrı sınıflar mevcuttur. Sergi
standardına sahip bir grikanat belirgin demir rengi-gri renkte çizgilenmelere
sahiptir. Bu çizgiler vücut tüylerinde, kanat ve kuyruk tüylerinde yer
almaktadır.
Grikanatlarda uçuş tüyleri bir kez döküldükten ya da kaza ile zedelendikten
sonra yerine çıkan tüylerin işaretlenmeleri kaçınılmaz şekilde azalacaktır. Bu
azalma her geçen yılla beraber katlanarak büyüyecektir. Bu yüzden genç kuşların
ilk tüyme dökmeleri sırasında tüy yolma yüzünden meydana gelecek zararı
engellemek için ayrı kafeslerde tutulması kritik bir önem taşır.
SATEN ( Satinette)
İlk ortaya çıktığı 1960 yılından 1970’lerin sonlarına kadar saten faktörün tüm
dört klasik renkte de aynı renk alttüyü taşıdığı düşünülmüştü. Akik ve yeşil
variyeteler birbirlerine ayırt edilemeyecek kadar çok benziyorlardı ve bu da
renkli kanarya yetişiricilerinin kafalarında soruların oluşmasına yol açıyordu.
Buna ek olarak seyreltik olmayanlar (non-dilutes), kısmi saten ebeveynlerden
elde edilen klasik kahverengi ve yeşil yavrular çoğunlukla sergi kuşlarında
görülmesi arzulanan koyulukta ve dağılımda melanistik pigmente sahip
olamıyorlardı. Bu karmaşık durumu Fransızlar çözmüştür.
Aslında saten faktör seyreltme faktörünü (yani akik veya isabeli) üreten
mutasyonlu genin ikinci mutasyonudur ve bu yüzden mutasyondan daha erken
ayrılamaz. Bunu daha basit bir hale getirmek için: saten sadece isabel ya da
akik olarak görünebilir. Bu fenomen mutiple allelomorfizm olarak bilinir. Bütün
bu karışıklıkların anlaşılması ile sergi kalitesinde kuşlar üretmek için seçici
çiftleştirmeler yapmak daha kolay hale gelmiştir.
Resesif seks geçişli kalıtım modeline sahip saten mutasyonunun etkisi, tüm
eumelanin siyah ve phaeomelanin kahverengi pigmenti baskılamak fakat eumelanin
kahverengini olduğu gibi serbest bırakmaktır. Ayrıca ino’nun yaptığı gibi göze
parlak kırmızı bir renk verir. Daha önce belirtildiği gibi hem isabel hem de
akik satenin alttüyleri koyu bej rengindedir.
İdeal formdaki bir isabel saten düzgün, belirgin, geniş, kahverengi çizgilere
sahiptir. Bu çizgiler başın üzerinden kuyruğun altına kadar uzanır. Vücudun yan
taraflarında ve göğsün etrafında benzer çizgiler yer alır. Akik çoğunlukla
lipokrom gibi görünür yani melanistik pigmentten yoksundur. Ancak zaman zaman
soluk renkli ve dar çizgiler taşıyabilir.
Sergi kalitesinde satenler yetiştirilmek isteniyorsa renkli kanaryaların tüm
türleri için geçerli olan kurallar unutulmamalıdır.
İlk olarak, herhangi bir isabel mutasyonunda önemli olan çizgilerin inceliği
iken, satenlerde geniş çizgiler makbuldür. İkinci olarak, akik versiyon için
iki ayrı değerlendirme standartı vardır; birincisi pigment taşımayan kuşlar
içindir ki bunlar lipokrom olarak değerlendirilir ve ikincisi belirgin çizgiler
taşıyan kuşlar içindir. Bunların hiçbiri ideal olarak kabul edilmez. Tercih
edilen geniş çizgileri elde edebilmek için çok olağandışı durumlar söz konusu
olmadıkça seyreltik olmayanların(yani yeşil ile kahverenginin)seyreltikler
(yani isabel yada akik)ile çiftleştirilmesi gerektiğine ait kurallar göz ardı
edilmemelidir. Yapılan deneyler en güzel örneklerin özellikle klasik kahverengi
stoktan elde edildiğini göstermektedir. Bu amaç için seçilen kahverengi kuşlar
sergi kalitesinde olmamalıdır. Aranan özellikler phaeomelaninin yaygın olması
değil, geniş ve belirgin çizgilerdir. Bu yeşil stoklar için de geçerlidir fakat
burada tam tersi durum söz konusudur yani sergi stokundan alınan örnekler
gereklidir.
Kanaryaların doğal olarak üç değil iki melanistik pigment taşıdığını öneren
hipotez belirli bir ağırlığa sahiptir. Bu teori şöyledir: siyah eumelanin
çizgilerinde ister siyah tarafından baskılanmış biçimde tek başına ister
siyahla karışık durumda olsun ikinci bir kahverengi pigment birikintisi vardır.
Bu pigment eumelanin kahverengi olarak adlandırılmıştır ancak bugüne kadar
yapısının klasik kahverengi ile aynı olup olmadığını gösteren herhangi bir
kanıt sunulamamıştır. Ancak mevcudiyeti hakkında çok az şüphe olabilir.
Zaman göstermiştir ki en çok tercih edilen saten versiyonlar soluk bir temel
renge sahiptir. Bu sayede soluk kahverengi melanin işaretlemeleri bu zemin ile
kontrast etki yaparak belirgin hale gelir. Bu yüzden kırmızı variyetelerin
dimorfik versiyonlarının popülariteleri uzun zamandır devam ederken mutasyonlu
gül (rose) temel renge sahip kuşlar üç tüy tipi içinde de daha az üne sahiptir.
Ancak en popüler olanlar altın ve gümüş versiyonlardır ve şaşırtıcı olarak
altın renkli intensif en başarılı sergi variyetesi olarak kabul edilir. Son
yıllarda altın renkli örneklere dimorfik tüy tipinin tanıtılması ile daha fazla
çeşitliliğe kapı açılmıştır. Saten mutasyonların diğerlerine göre sahip olduğu
bir avantaj faktörün akik taşıyıcılarının klasik karşılıkları gibi aynı
fenotipe sahip olmamalarıdır. Farklılık, renklenmenin incelikle koyu griye
dönüştüğü primer kanat tüyleri incelenerek görülebilir. Bu intensif ve intensif
olmayan örneklerdeki tek belirgin değişimdir fakat dimorfik kuşlarda gri rengin
yayılımı daha gümüşi bir görünüme sahiptir. Fenotipteki bu değişim klasik
yavruların olası taşıyıcılar oldukları çiftleşmelerde çok işe yarar çünkü
böylece eşleştirme testleri yaparak bir yetiştirme sezonu kaybetmeye gerek
kalmaz.
Satenlerin elde edildiği beş olası çiftleşme şöyledir:
Çift1:erkek saten X dişi saten:tüm yavrular saten.
Çift2:erkek saten X normal dişi:saten taşıyıcı normal erkekler ve saten
dişiler.
Çift3:normal erkekX dişi saten:tüm yavrular normal ve erkek saten taşıyıcı
Çift4:normal saten taşıyıcı erkek X dişi saten:normal%25saten erkek,%25 saten
dişi ve %25 normal dişi.
Çift5:saten taşıyıcı normal erkek X normal dişi:%25 saten dişi,%25 normal
dişi.%25 saten taşıyıcı normal erkek ve %25normal erkek.
TOPAZ:
Topaz mutasyon renkli kanarya yetiştiricilerinin çoğu tarafından hala
bilinmez.Uzun yıllardan beri varolduğu halde dünyadaki en ünlü renkli kanarya
yetiştiricisi Mario A seheri tarafından İtalya’ya yerleştirilip üzerinde
çalışılmaya başlamadan önce bir çok yetiştiricinin dikkatini çekmemiştir.Bu ilk
çalışmalar diğer deneysel yetiştiriciler tarafından geliştirilmiş ve 1983
yılında Fransa’da tez olarak sunulmuştur.Bu mutasyon hala COM tarafından
onaylanmayı beklemekte ve buna bağlı olarak ulaşacağı formu düşünmek hiç zor
olmasada hala bir değerlendirme standartı mevcut değildir.
Orijinal tez topaz mutasyonun ortaya çıkışının bir yetersizliliğe bağlı
olduğunu gösterir.
Bu genellikle tek bir genin farklı bir fenotip oluşturmak için mutasyona
uğradığı şeklinde anlaşılır.Bir çok örnek için bu geçerlidir fakat zaman zaman
bir grup gen farklı bir fenotip oluşturmak için mutasyona uğrar ve bu da
“yetersizlik”olarak bilinir.Topaz’ın İno geninin multiple allelomorfizmi olduğu
önerilmiştir.Kalıtım modelleri artık saptanabilmektedir ve cevaplanamayan temel
soru oradaki kuşların (daha sonra tartışılacak) tam olarak bu mu yoksa yarı
topazlar mı olduğudur.Bu bölümde orijinal testin doğru olduğu varsayılır.
Varsayımlar bunun üzerine dayandırılacaktır.
Aslında topaz,ino çiftleşmesinin yavruları arasından fark edilmiştir.Bu yüzden
ino fenotipinden sorumlu bir grup mutasyonlu genin bir kısmını taşıdığı
düşünülmüştür.Görünümdeki farklılığın oluşmasının sebebi;ino gen grubundan bir
kısmının bulunmaması ve bu arada aynı kromozom üzerinde bulunan diğer bir
grubun değişmiş olmasıdır.Bu durum şöyle gösterilebilir:
Eğer bu şeklin belirli bir kromozom çiftini gösterdiğini farz edersek,görülebilir
ki,fenotipte
normalden hem ino hemde topaza kadar olan değişiklikten sorumlu mutasyonlu bir
genin
bir kısmı mevcuttur-xxx.
Burada xxx sembolleri normal genleri göstermektedir.000 olarak belirtilmiş alan
çifte
dozda bulunduklarında ino fenotipini veren mutasyonlu genleri göstermektedir.
Böylece kendi içinde kısmen ino ve kısmen topaz fenotip taşıyan arada-ortada
(intermediate) bir kuş elde edilir ve bize göre bu eşsiz bir kuştur.(Saten
taşıyıcı akik erkek,
olası bir istisnadır ve multiple allemorfizm teorisini destekler.)
İno’nun 4 klasik variyetesinin fenotiplerine geçtiğimiz sayfalarda değinmiştik
(Sh:274-278)
Topazın kesin olarak bilinen fenotipleri vardır fakat mutasyon gelişiminin bu
evresinde çoğunlukla varyasyonlar mevcuttur.Bunun 1 nedeni,tüm 4 varyasyonu
elde etmek için “passe
parton”erkeklerin mecburen kullanılmasıdır,böylece değişen derecelerde ara
fenotipe sahip, bronz ve akik gibi nesiller ortaya çıkar.Sh:288
İlk bakışta bronz topaz,tüyün ortasında düzgün olarak yer alan koyu kahve bir eumelanin
çizgi taşıdığından,klasik bir kahverengiyi anımsatır.
Özellikle tüyün ortasında yerleşen koyu kahverengi eumelanin çizgileriyle bronz
topaz,klasik
kahverengiye benzer Phaeomelaninde koyu kahverengidir.Bu durum tüm
variyetelerin dişilerinde daha belirgindir.Uçuş tüyleri ve kuyruk tüyleri,vücut
tüyleri gibi,aynı koyu çikolata kahverengine sahiptir ve sahiptir ve bu
renklenme özellikle tüyün ortasında belirgindir.Asıl gövdenin kısa kenarında bu
renklenme çok koyu iken,uzun kenarında
daha açıktır.Uçuş tüylerinin ve kuyruk tüylerinin uzantıları ki normalde bu
bölgelerde phaeomelanin pigmenti bulunur,pigmentten yoksundur.Bu erkekte
dişiden daha belirgindir.
Bir sergi standartı oluşturulduğunda bunun en çok aranan özellik olacağı
düşünülmektedir
Ve bu yüzden optik mavi faktörün mevcudiyeti arzulanır.”Clear” tüy uçlarının
vücut
Tüylerine doğru uzayıp uzamayacağını zaman gösterecektir.İno’dan farklı olarak
İntensiv’in
Daha dar tüylere sahip olması istenir çünkü bu keskin-kenar özelliğinin daha
belirgin olmasına yardımcı olur.Bronz Topaz’ın alttüyleri koyu kömür renginden
siyaha değişir.
Boynuzsu alanlar ten renginde ve gözler siyahtır.daha önce belirtildiği gibi
geniş varyasyonlar vardır ve normal bronza benzeyen fakat tüylerinin ucu keskin
olmayan kuşlar üretilmiştir.Yapılan çiftleşmelere bakılırsa bu kuşlar bronz
olmalıdır.
Kahverengi topaz bir çok yönden düşük kalite kahverengi ino’ya benzer
kahverengi ino’daki
dağılıma sahip pigmentasyon çikolatadan çok kızıl kahverengidir ve sonuç olarak
tüylerin
Uçlarının keskinliği fazla belirgin değildir.Göz rengi klasik kahverenginin
erik kırmızısı rengidir fakat kuş olgunluğa eriştikçe koyulaşmaz.Al ttüyler
koyu bejdir.Mevcut olan melanistik pigment kahverengi versiyonun ki ile aynı
renkte görülür ve benzer dağılıma sahiptir.Ancak belirginliği zayıftır.Alt
tüyler soluk bej ve gözler parlak kırmızıdır.
En çok beğenilen versiyon akiktir.diğer mutasyonlarınkinden çok farklı bir
fenotipe sahiptir.
Gerçekten dikkat çekicidir.Bir çok yönden bronz topaza benzer fakat tahmin
edileceği gibi daha iyi işaretlenmelere sahiptir. Otomatik olarak seyreltilmiş
phaeomelanin
Varlığıyla birlikte tüm görünüm kuyruktaki pigmentasyonun koyuluğuyla
tamamlanır ve kuşa çok hoş bir görünüm kazandırır.
4 variyeteninde ara (intermediate) versiyonları genellikle saf karşılıklarından
oldukça faklıdır.Bronz,topazın çikolata rengini taşır.göz rengi klasik
kahverengininkine benzer.
Ve benzer şekilde kuş olgunluğa eriştikçe koyulaşır.Alt tüyler bronz ino’dan
daha koyu fakat bronz topazdan daha açıktır.Kahverengi intermediate kahverengi
topazdan çok düşük kaliteli kahverengi ino’ya benzer ve oldukça belirgin
çizgilerin yanısıra belirgin pullara sahiptir.daha koyu renkli alt tüyler
taşımasına rağmen intermediate isabeli topazdan ayırmak güçtür.Akik intermediate
topaz veino’dan şu özelliklerle ayrılır:akik ino’nunkinden daha belirgin
çizgilere sahiptir ve bu çizgilerin rengi gri bejdir kuyruktaki karakteristik
koyu tüylenme büyük oranda seyrelmiştir.Alt tüyler gri kahverengi ve gözler
bronz inonun ki gibi kırmızıdır.Mutasyon ino’da olduğu gibi Otosomal resesiftir
ve kalıtım modeli bu yüzden tahmin edilebilirdir.
Çift 1:topaz X topaz:hepsi topaz
Çift 2:topaz X normal:hepsi topaz taşıyıcı normal
Çift 3:topaz taşıyıcı normal X topaz:%50 topaz,%50 topaz taşıyıcı normal
Çift 4:topaz taşıyıcı normal X normal:%50 normal,%50 topaz taşıyıcı normal
Çift 5:topaz taşıyıcı normal X topaz taşıyıcı normal:%25 topaz,%50 topaz
taşıyıcı normal,%25 normal
İkinci tablo yarı ino yarı topaz gibi intermedate kuşlar kullanılan çiftleşmelerden
beklenenleri göstermektedir.
Çift 1:topaz X ino:hepsi intermediate (Orta ara)
Çift 2:topaz X intermediate %50 intermediate %50 topaz
Çift 3:intermediate X ino: %50 ino %50, intermediate
Çift 4:intermediate X intermediate: %25 topaz %25 ino %50 intermediate
Not:her iki tablodada her eşleşme ters çevrildiğinde aynı sonuçlar
alınacaktır.Topaz’ın popülerliğinin sürüp sürmeyeceğini zaman
gösterecektir.Ancak eminiz ki bu mutasyonun doğası ve tam anlamı ile gelşmesi
üzerine bir çok çalışmalar yapılacaktır.
Renkli Kanaryalar için sergi standartları renkli kanaryalar bir çok farklı
faktör taşıdıkları için değerlendirilmeleri zordur.Bu yüzden her faktör
bağımsız olarak değerlendirilir yani kuş bir bütün olarak ele alınmaz.Gerçi bir
çok dernek tarafından çok sayıda dökümanlar hazırlanmıştır ancak en iyi
kitapçık”Union ornitologiuge de France”adına Commission Nationale des Juges
Français tarafından hazırlanan kitapçıktır ve birazdan okuyacağınız yorumlar bu
kitapçık temel alınarak yapılmıştır.
Lipokrom variyetelerinde,dikkat edilmesi gereken iki önemli nokta vardır:asıl
renk saflığı ve tüy tipi.Bazı ülkelerde,”variegasyonlu”örnekler sergilenebilir
fakat çoğunlukla sadece melanistik pigmentten tamamen yoksun örnekler sergi
standartına kabul edilir.Variegasyonlu kuşların kabul edildikleri yerlerde
melanistik pigment dikkate alınmaz ve gerçek”clear”örneklerde olduğu gibi
sadece renk ve tüy tipi önemlidir.
“Renk”derken tam olarak rengin saflığı ima edilir ve normalde 30 puana
sahiptir.Tanınan variyeteler şöyle gruplanır:
1)Rengin total expresyonu.
a)sarı(altın)
b)kırmızı
2)Rengin kısmı inhibisyonu(baskılanması)
a)dominant beyaz
3)rengin total inhibisyonu
a)resesif beyaz
4)Mutasyonla lipokrom renklenmesinin seyreltilmesi
a)altın ivory
b)rose
sarı(altın)ve kırmızı
Bu iki variyete değerlendirilirken rengin saflığı ve bir örnekliliği dikkate
alınmalıdır.
Tercihen,değerlendiren kişinin rengin saflığına ve tüyler üzerinde bir örnek
şekilde dağılıp
Dağılmadığına bakması gerekir.
Altın serilerde renk, yeşil serilerde ki kuşlarda eumelanin siyah günür olsun
yada olmasın ,tüm kuşların sahip olduğu kavun sarısı olmalıdır.Kahverengi
serilerde ki kuşlarda,kahverengi renk görünür olsa da olmasada,renk parlak
altın sarı olamalı,turuncu-sarı olmamalıdır.
Tüm değerlendirme standartları mükemmel kuşun olamayacağını kabul ederek
yapılır ve bu yüzden tüm kategorilerde değerlendirme standartları buna göre
düşürülür.Bu durum aşağıda gösterilmiştir:
Çok iyi:rengin saflığı ve bir örnekliliği neredeyse mükemmelse 3 puan
indirilir.
İyi:İyi renk düzgün şekilde dağılmışsa 4 puan indirilir
Avaraj:Saf olmayan renk ya da kötü dağılım.Rengin sarıysa ya da turuncuya ya da
hafif menekşeye çalması.Tüyde küçük alanlarda farklı renklenmeler 5-6 puan
indirilir
Kötü:İki renkli kuşlar ya da intermediate (orta/ara)renkli kuşlar 7 veya daha
fazla puan indirilir.
Dominant Beyaz ve Resesif Beyaz
Üç tip beyaz mevcuttur.resesif beyaz,baskın beyaz ve beyaz ivory(gümüş ivory)
Bu kuşlar değerlendirilirken,imkansız olmasada farklı tüy tiplerini ayıtetmek
çok zordur.
Bu yüzden 50 puana olan maksimum puanı verirken renk ve tüy tipi birlikte
değerlendirilir.
COM kurallarına göre her beyaz ana renkli kuşa 47 puan otomatik olarak verilir
ve başka alanlarda oluşmuş hatalara daha ağır cezalar
verilmelidir.Fransızlar,yazara göre haklı olarak,bu kurala itiraz etmiştir ve
kendi ülkelerindeyapılan sergilerde sunulan en saf beyazlar için şu ayrımları
yapmışlardır:
Mükemmel:Lipokromun hiç olmayışı.Parlak renk 3 puan indirilir
İyi:Lipokrom renklenmesinin hafif izlerini taşır.Hafif mat resesif 4-6 puan
indirilir.
Avaraj:Uçuş ve kuyruk tüylerinde belirgin lipokrom renklenmesi.Resesiflerde mat
renklenme 7-9 puan indirilir.
Kötü:tüyler üzerinde lipokrom renklenmesi.Özellikle kanat tüylerinin 10 ya da
daha fazla puan indirilir.
Altın, İvory ya da Rose:
Bunlar değerlendirilirken rengin saflığı ve dağılımının yanı sıra rengin
seyreltilmişliğininde (dilusyonununda)dikkate alınması gerekir.Bu rengin “
solgun” görülmesi gerektiği anlamına gelir.Fakat kuşun mutasyon olduğu açıkça
belli olmalıdır.
Mükemmel:Saflık,dilusyon ve dağılım olağanüstü 3 puan indirilir
İyi:saflık,dilusyon ve dağılım iyi 4 puan indirilir.
Avaraj:rengin saflığında bozulma;sarı ya da kırmızı renge eğilim.Rengin
dağılımının bir örnek olmayışı 5-6 puan indirilir.
Kötü:İki renkli ya da intermediate (ara)renkli kuşlar 7 ya da daha fazla
indirilir.
Burada belirtilmelidir ki bir çok ülkede sadece uçurulmamış kuşların
sergilenmesine izin verilir.İlk yıl renk beslenmesi uygulanan
kuşların,eeveynlerine yavrularını besledikleri sırada renk ajanları verilmediği
sürece,uçuş kadar koyu değildir.(Bu koyuluk ancak ikinci yılda,renk ajanları
kullanıldıktan sonra oluşur)Bazı değerlendirme standartları bunu göz önünde
bulundurur ve renklenmedeki farklılığı değerlendirme dışı tutar fakat diğerleri
rengin bir örnek dağılması kuralına sıkı sıkıya bağlıdır.Bu kuralların sıkı
olduğu yerlerde ,tüm kırmızı ana renkli stoğa çiftleştirme mevsimi sırasında
renklendirme yemi verilmeli ve sarı ana renkli kuşlarda yüksek lutein içeren
diyetle beslenmelidir.