AKİK OPAL SERİ
OPAL
Opal,homozigot
resesif bir mutant olduğundan ve seks kromozomuna bağlı olmadığından olsa gerek
1949 yılında ilk olarak ortaya çıkmasından sonra hak ettiği popülerliği
kazanması bir on yıl daha aldı. Almanya'dan 1949 yılında bir çift yeşil Roller
kanaryasından elde edilen yavrular arasında farklı çizgilere sahip limon
sarısı-yeşil renginde bir kuş farkedildi. Bu kuş o zamanlar resesif akik olarak
adlandırılsa da daha sonra Hollanda'da"opal" adını aldı.Bu kuş
yakından incelendiğinde siyah eumelanin çizgilerinin siyahtan koyu gümüş
rengine değiştiği ve alttüylerinde renginin seyrelerek koyu gümüşi kömür
rengine değiştiği görülmüştür.Boynuzsu alanlardaki siyah rengin değişmediği
görülmüştür. Normal yeşilde uçuş ve kanat tüylerinin rengi siyahtır ve alt
tarafları koyu gümüş rengidir. Opallerde tam tersi söz konusudur. Bu da
melanistik pigmentten çok genetik makyajda bir değişiklik olduğunu düşündürür.
Normal yeşillerde phaeomelanin kahverengi pigmentinin görünmesinin engellendiği
izlenir. Sonuç olarak meydana gelen bu değişikliklerin melanisitk çizgilerin
genişliğinde ve dağılımında bir seyreltiye yol açmaması sevindiricidir.
Gümüş-grinin çeşitli temel renklerle meydana getirdiği kombinasyon kuşa çarpıcı
bir görünüm verir. Opal faktör yeşil variyetelerin tüy yapısında bir takım
problemlere yol açar.Genellikle ikincil uçuş tüyler yanlış uzar ve yanlardaki
tüyler kıvrılır. Eşlerin çok dikkatli seçilmesi ile bu kusurlar
hafifletilebilir. Yeni nesillerin istenmeyen karakteristikleri taşımaması için
bir takım tavsiyeler mevcuttur. Asla birleştirilmemesi gereken çiftler:
Çift 1: yeşil opal ile
yeşil opal
Çift 2:iki intensif eş; ikisi de ne opal olmalı ne de normal opal faktör
taşıyıcı olmalıdır.
Çift3: süslü tüylere sahip bir opal ile taşıyıcı ya da tüy yapısı mükemmelden
düşük bir eş:
Kötü tüy kalitesini
önlemeye yardımcı olan çiftleşmeler şunlardır:
Çift1: yeşil opal ile normal yeşil opal taşıyıcı
Çift2: yeşil opal ile kahverengi taşıyıcı opal
Çift3: yeşil opal ile kahverengi opal
Ayrıca
bilinmektedir ki akik ve isabel opalleri ve bunların faktörü taşıyıcı klasik
karşılıkları tüy kalitesini arttırmada yardımcı olabilir. Ne var ki bu tip
çiftleşmeler ile melanistik pigmentin yoğunluğuna ve kalitesine gelen zarar
tüyün kalitesinde meydana gelen artışın sağladığı yarardan daha büyüktür ve bu
yüzden tavsiye edilmez. Tam olarak açıklanamayan sebepler yüzünden yeşil
seriden olan kuşlardaki opal ve pastel faktörlerin kombinasyonu da tüy
kalitesini arttırır. Opal pastelin fenotipinin opalin fenotipinden en büyük
farkı opal pastelde uçuş ve kuyruk tüylerinin altında ve alttüylerde meydana
gelen renk seyrelmesidir. Çizgilenmeler daha dar ve biraz daha gümüş renginde
görünür. Resesif olan ve sex kromozomları üzerinde yer almayan her
resesifin yetiştirilmesi için her iki ebeveyninde en az bir çift geni
mutasyonlu olmalıdır. Bu yüzden orijinal opal yetiştirilirken ideal olarak
ebeveyni ile geri çiftleştirilmiş olmalıdır. Bir sonraki eşleşmede yavrular
görsel olarak normal olacaktır fakat hepsi taşıyıcı olacaktır. Böylece
bunlardan biri opal ebeveyn ile geri birleştirilirse ikinci yıl opal yavrular
elde edilebilir.
Bunun
için muhtemel 4 çiftleşme şöyledir:
Çift 1: opal erkek X
opal dişi: tüm yavrular opal
Çift2: opal erkek X normal dişi: tüm yavrular normal opal faktör taşıyıcı
Çift3: opal taşıyıcı normal erkek X opal dişi: %50 normal opal taşıyıcı, %50
opal
Çift4: opal taşıyıcı normal erkek X opal taşıyıcı normal dişi: alınan sonuç
Mendel oranına uygun olacaktır: 1:2:1 yani %25 opal, %50 opal taşıyıcı normal,
%25 normal
Not: 1) tüm yüzdeler teoriktir. 2) "normal "kelimesi opal olmayan
kuşlar için kullanılmıştır. 3)Dördüncü çiftleşmede tüm opal yavruların içinde
hangilerinin taşıyıcı olduğunu anlamak için test eşleştirmeleri gerekecektir.
Akik opal ( agate opal)
mutasyonun en geniş tutulan versiyonudur. Bunun en olası nedeni akik opallerde
yeşil opallerde olduğu gibi tüy sorunlarının olmayışıdır. Ayrıca melanistik
çizgilerin renklerinin ve genişliğinin azalması ile hemen tüm tüylerde hoş
gümüş rengi çizgiler kalır. Ayrıca phaeomelanin pigmentinin hiç bulunmayışı
enfes bir görünüm sağlar. Gül(rose), altın fildişi ve gümüş temel renkleri daha
belirgin bir kontrast yarattıklarından bu variyeteler kırmızı ve altın sarısı
kuşlara göre daha fazla tercih edilirler. Akik opaller mükemmel görünümleri ile
tüm yetiştiriciler tarafından çok sevilen kuşlardır.
Klasik variyeteler bölümünde bahsedilen çiftleştirme kuralları akik opallerede
aynen uygulanır ve seyreltilmemiş stokların kullanılmaması önerilir.
Kahverengi ve isabel opaller melanistik pigmentin varlığı söz konusu olduğunda
hayal kırıklığı yaratmaya meyillidirler çünkü melanistik pigment
"self" kuş damızlıklarında birincil dereceden ihtiyaçtır ve bunlarda
minimum seviyede bulunur. Aslında her ikiside sıklıkla lipokrom kuşlarla
karıştırılır.
İdeal kahverengi opal, tüylerinde düzgün,soluk renkli çizgiler taşır ve kanat
ve kuyruk tüylerinde kahverengi birikintiler yer alır. Alttüyler soluk bejdir.
Isabel her zaman "clear" yani melanin pigmentinden yoksun görünecek
ve sadece kanat ve kuyruk tüylerinde soluk bir inci kahverengisi pigmentasyon
taşıyacaktır. Alttüyler o kadar soluk bir bejdir ki çok iyi incelenmedikçe
beyaz sanılır.